HOŞ GELDİNİZ YAZ-BUL DÜNYASI HİZMETİNİZDE - yaz-bul haber dünyası
  Ana sayfa
  İletişim
  ŞİİRLERİMİZ...
  UZMAN PLUS
  CİKCİK CHAT
  EN UYGUN LİNKLER
  yaz-bul'''''GALERİ'''''
  ELMADAĞ FM
  TEL. FATURA SORGULA HAVA DURUMU
  yaz-bul haber dünyası
  TELEFONA BEDAVA MOLEDİ
  TTNET MÜZİK
  Hayvanlar Alemi
  YOUTUBE
  yaz-bul top 10'u
  İSTEDİĞİ SİTEYİ BUL...
  yaz-bul Sayaç
  video dünyası ilginç
  HAVA DURUMU
  RADYO DİNLE
  İDDAA SAYFASI
  DÜNYA SAĞLIK HABERLERİ
  GAZETELER
  MAGAZİN
  İMAGECHEF
  İNDİR
  GICIR
  BURÇLAR VE GÜNLÜK YORUMLARI
  oyunlar
  SPELE.NL
  BİYOGRAFİM.NET
  ŞEHİTLERİMİZ
  YAZ-BUL DÜNYASI
  SPOR HABERLERİ
YAZ-BUL HABER DÜNYASINA HOŞGELDİNİZ.
Bediüzzaman’ın talebeleri, liselilerin belgeselinde
YAZ-BUL EKİBİ tarih 26.08.2007, 07:59 (UTC)
 Lise öğrencisi iki genç, Bediüzzaman Said Nursi’nin yaşayan talabeleri ve Risale-i Nur hakkında geniş bilgiye sahip insanları belgeselde bir araya getirdi.
26 Ağustos 2007 10:29
Yazı boyutunu büyütmek için


ADEM YILMAZ'ın haberi

Harun Vural ve Mehmet Ali Demirkan, Bediüzzaman’a olan sevgilerini belgesele dökmek için kolları sıvadı.
Yaşları 16-17 olan iki genç, Anadolu’nun farklı illerinde yaşayan kişilerle görüştü. Muhataplarından Bediüzzaman’ı dinleyen iki kafadar, çalışmalarını kayıt altına aldı.

Projenin fikir babası Harun Vural, her şeyin bir sohbet meclisinde başladığını söylüyor. Bediüzzaman’ın, davası uğrunda çok eziyetlere maruz bırakıldığını hatırlatan Vural, “80 yıllık hayatında çekmediği sıkıntı kalmayan Said Nursi, arkasında Risale-i Nur gibi bir külliyat bırakmış. Bu eserlerin günümüze gelmesinde rol alan önemli şahsiyetleri de unutmamak gerekir. Üstadımızın sıkıntılarını anlatmaya kelimeler yetmez. Bediüzzaman, ömrü hayatında birçok sıkıntı çekmiş. Tabii, talebeleri de onun gibi sürgünden sürgüne, hapishaneden hapishaneye gönderilmiş. Biz de şu an hayatta olan canlı şahitlerden birkaç anı toplayıp Risale-i Nur’u, Bediüzzaman’ı birinci ağızlardan aktarmak istedik. Projemize bu duygularla başladık. İlk etapta zorlandık. Fakat görüştüğümüz kişilerin de yardımıyla şahitlere uluşmayı başardık’ diyor.

Harun Vural’ın söylediğine göre, amcasının oğlu Ömer Faruk Demirkan ile giriştikleri proje, pek yakında meyvelerini vermiş olacak. İkili Said Nursi’nin talebelerinin hayatını okurken çok duygulandıklarını, özellikle Zübeyr Gündüzalp karakterinden çok etkilendiklerini söylüyorlar. Zübeyr Gündüzalp’i merak ettikçe Bediüzzaman’ın diğer talebelerine karşı da bir merak başlıyor içlerinde. Harun Vural, görüntülü kaynak aradığını ama bulamadığını, sonra ‘bu kaynağı neden biz oluşturmayalım’ diye heyecanlandıklarını söylüyor. Çalışmalar böyle başlıyor. Daha fazla gecikilmesin, bizim ulaşamadığımıza başkaları ulaşsın, düşüncesiyle.

“Projemizin şu an için yüzde 60’ı tamam. Çalışmaya başlarken, çeşitli kaynaklara başvurduk. Değişik kişilerle görüştük, nasıl bir yol izlememiz gerektiğini öğrendik. Görüntüler bitti. 7-8 yerde çekim yaptık. Abdullah Yeğin, Necmeddin Şahiner, Ekrem Kılıç, Muhammed Orakçı, Nusret Kocabay, Mehmet Fırıncı, Rahmi Erdem ağabeylerle görüştük. Onların ağzından Bediüzzaman’ı dinlemek kısmet oldu.” diyor Harun Vural.

Çekimleri tamamlanan görüntüler İstanbul’da montajlanacak. Vural, her talebenin hayatının ayrı ayrı işleneceğini söylüyor. Belgesel için 3 farklı fon hazırlanmış ve dünya çapında 5 farklı dağıtım şirketi ile görüşülmüş. Belgeselin tamamlanması halinde filmin dağıtım işinde hiçbir problem yaşanmayacak. 7 sponsor düşündüklerini belirten Vural, “Görüşmelerimiz devam ediyor. Şu ana kadar harcamaları kendimiz yaptık. Ailemizin desteğiyle, 5-6 bin YTL’lik masraf yaptık. Sponsorlarla daha güzel bir çalışma olacağını düşünüyorum.” diyor. Vural’ın söylediğine göre belgesel için eylül ayının başında ya da ikinci haftasında bir tanıtım gecesi yapılacak. Şimdiden duyurmuş olalım biz de ve eklemeden geçmeyelim: Haydi hayırlısı
 

Emekli yarbayın CHP ve Baykal tezi
YAZ-BUL EKİBİ tarih 26.08.2007, 07:58 (UTC)
 
Emekli Yarbay Erdoğan Günal, TSK'nın en çok tepki ile karşıladığı partinin CHP, liderin ise Baykal olduğunu iddia etti. Günal'a asker Gül'e eşli davetiye gönderme jesti yapabilir!
26 Ağustos 2007 10:55
Yazı boyutunu büyütmek için


Mustafa Yüksel'in haberi

Günal, "TSK kendini, anamuhalefet partisinin Türkiye gerçeklerinden uzak politikalarının oluşturduğu birtakım sorunları çözmekle yükümlü saymakta. Bu ise çoğu kez TSK'nın yıpranması sonucunu doğurmakta. Dolayısıyla bugün itibarıyla CHP'nin politikalarından TSK'nın etkilendiğini düşünmüyorum." diye konuştu.

Emekli Yarbay, Köşk seçimi sürecinde Türkiye'nin hak etmediği sıkıntılarla karşılaştığını ifade etti. Bunun ister istemez Anayasa Mahkemesi, TSK gibi kurumları belli ölçüde yıprattığını vurgulayan Günal, "Anayasa Mahkemesi beklenenin dışında olarak Anayasa değişikliklerine ilişkin referandumun önünü açarken, TSK da yeni cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde 27 Nisan türü bir açıklamaya yönelmedi. Bunlar isabetli davranışlar olarak görülebilir. Önümüzdeki süreçte, TSK'nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e eşli davetiye gönderme nezaketinde bulunacağını; ancak Gül'ün de bu harekete eşsiz katılarak cevap vereceğini düşünüyorum. Orta yolun bu olduğu kanaatindeyim." dedi.
 

Kızlar neden pembe rengi sever?
YAZ-BUL EKİBİ tarih 26.08.2007, 07:57 (UTC)
 

İngiliz uzmanlar kadınların neden pembe, rengi tercih ettiklerini araştırdı. Newcastle Üniversitesi uzmanları, bu sorunun cevabını net bir şekilde ortaya koydu.
26 Ağustos 2007 04:45
Yazı boyutunu büyütmek için

İngiliz Newcastle Üniversitesi uzmanları kadınların pembe, erkeklerin mavi rengi tercih etmesinin öğrenilen bir davranış mı yoksa genetik mi olduğunu araştırdı. Toplam 200 kadın ve erkeğe mavi-pembe tonlarından oluşan renk şemaları gösterildi. Her biri 250 farklı şemayı değerlendiren deneklerde kadınların daima pembeye yakın renkleri, erkeklerin ise mavi skalasındaki renkleri seçtiği görüldü. Araştırmacılar kadınların pembeyi, erkeklerin maviyi sevmesiyle ilgili şu açıklamaları yaptı:

Pembe: Olgun meyve..

İlk çağlarda kadınlar toplayıcılık yapıyordu. Meyvelerin olgunlaşıp olugunlaşmadığını anlamak için de kızarıklıklarına bakıyorlardı ve pembeleşmiş olanları topluyorlardı. Ayrıca çoğalmak için eş seçerken de yanaklarının pembe olmasına dikkat ediyorlardı. Çünkü bu, erkeğin sağlıklı olduğu anlamına geliyordu. İşte bu içgüdüsel tercihler pembe rengi çok sevmelerine neden oluyor.

Mavi: Avlanma havası

İlk çağlarda erkekler avcılık görevini üstlenmişti. Açık ve berrak mavi bir gökyüzü, avcılar için havanın avlanmaya müsait olduğu anlamına geliyordu. Bu durumda bereketli bir gün geçirecekleri inancı maviyi sevmelerini sağladı.


 

Ekmeğini e-ticaretten çıkaran Türkler
YAZ-BUL EKİBİ tarih 26.08.2007, 07:56 (UTC)
 

İnternet 1990'ların ortalarından itibaren Türkiye'de evlere ve ofislere girmeye başladı. Önceleri sadece uzmanların kullandığı ayrıcalıklı bir iletişim hizmetiydi. Zamanla her iş için kullanılan vazgeçilmez bir iletişim aracı haline geldi.
26 Ağustos 2007 08:06
Yazı boyutunu büyütmek için

Timur SIRT'ın haberi

Sanal alemin Türk zenginleri, mucizelerle dolu başarı öykülerini SABAH'a anlattılar.

İnternet kullanıcılarının sayısı 16 milyona ulaştı. İnternet yaygınlaştıkça, internet üzerinden yapılan ticaret de büyüdü. Türkiye'de e-ticaret üzerinden dönen paranın bugün artık yılda 300 milyon dolara ulaştığı tahmin ediliyor. İnternet büyüdükçe, dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kendi zenginlerini de yarattı. Parlak fikirlerin peşinden koşan genç girişimciler göz açıp kapayıncaya kadar dolar milyonerleri oldu.

Elektronik pazarda kendini kanıtlamış başarılı Türk girişimcilere ait web siteleri arasında; sanal açık artırma sitesi gittigidiyor.com, Türkiye'nin ilk "şirketten şirkete ticaret" sitesi turkticaret.net, yemek sipariş sitesi yemeksepeti.com, Türkiye'nin ilk Türkçe portalı mynet.com, sanal elektronik mağazası estore.com.tr, bebekli ailelerin tüm ihtiyaçlarını karşılayan e-bebek.com ve otomobilden "kardan adama" kadar her türlü ürünün satın alınabildiği sahibinden.com bulunuyor.

SABAH, işte onları, yani Türkiye'nin genç internet zenginlerini buldu, başarı öykülerini dinledi...

Yemeksepeti.com

Bin 800 restoranla çalışan ve 260 bin üyesi olan yemeksepeti.com, 6 milyonuncu siparişe koşuyor 3 arkadaş 24 saat boyunca yemek servisi yapıyor.

YEMEK SİPARİŞLERİ 6 MİLYONA KOŞUYOR

Nevzat Aydın, üniversiteyi Boğaziçi'nde okuduktan sonra gittiği Amerika'dan aklında yeni bir iş fikriyle döndü. Döner dönmez yaptığı ilk iş Boğaziçi Üniversitesi'nden arkadaşı Melih Ödemiş'e bu fikri açmak oldu.

İki arkadaş yanlarına çocukluk arkadaşları Cem Nufusi'yi aldı ve "yemeksepeti.com" adlı bir internet sitesi kurma konusunda çalışmaya başladı. İşin teknik kısmı sorunsuz yürürken, restoranları sepete dahil etme konusunda sıkıntı yaşandı. Amerika'daki modeli uygulamak için harekete geçildive ve ilk aşamada 15 restoran hedef seçildi. Herkes üç restorana gitti ancak sonuç hüsran oldu..

15 restorandan hiçbiri internetten satışa inanmadığı için bu işe para yatıramayacaklarını söyledi. Kısaca restoranlar "aç karnına internet olmaz" dediler. Akşam, Boğaziçi Üniversitesi'nin kantininde buluşan üç arkadaş, farklı bir model uygulamaya karar verir bu kez. Alışveriş başına küçük bir komisyonla işi yapabileceklerini düşünürler. Bu şekilde restoranlara para kazandırdıkça restoranlar bu işe girmeye başlar.

2000'lerde interneti Banu Alkan'lı reklamlarla tanımaya başlayan restoranlar, birbiri ardına yemeksepeti'nin menüsüne girmeye başlar. Nevzat Aydın, "Bize 'Bu olmaz bununla uğraşmayın' diyen restoran sahipleri 18 aylık uğraştan sonra bizi aramaya başladı. Siparişler artmaya başladı. Bugün günlük 21 bin kişiyi doyuran bir sepet haline geldik" şeklinde gelinen noktayı özetliyor.

GECE SİPARİŞLERİ ARTTI

Çalışanlardan öğlen saatlerinde sipariş alırken, son dönemde evlerden internet bağlantısının artmasıyla siparişlerin artmaya başladığını söyleyen Aydın, "Öğlen siparişlerinin 1.5 katı siparişi gece almaya başladık" diyor.

Şu anda Türkiye'nin beş büyük kentinde bin 800 üye restoranla hizmet veren yemeksepeti.com, yedi yıl içerisinde 260 bin kayıtlı üyeye ulaştı. Geçen yılın sonunda 4 milyonuncu siparişini alan yemeksepeti. com, 2007 yılı sonuna kadar 6 milyonuncu siparişe ulaşmayı hedefliyor. Sipariş verilen yemeğin ücreti, restoranın kabul ettiği şekilde kapıda nakit, kredi kartı veya yemek çeki ile ödenebiliyor.
 

Konut fiyatları balon gibi şişip patlarsa
YAZ-BUL EKİBİ tarih 26.08.2007, 07:56 (UTC)
 
Dünya borsalarında büyük dalgalanmalara yol açan ABD merkezli mortgage krizi Fransa'ya da sıçrayınca, Türkiye'deki durum merak konusu oldu. Türkiye'de de benzer konut finansman krizleri yaşanabilir mi?
26 Ağustos 2007 10:48
Yazı boyutunu büyütmek için

Kanunu şubat ayında çıkan mortgage uygulamasıyla ilgili henüz bir sıkıntı söz konusu değil. Faizi yüksek tutmakla suçlanan bankalar yüzünden sistemin hayata geçmesinin zaman alacağı dile getiriliyor. Ancak bankacılık sektörünün bakışı biraz farklı. 'Uzun vadeli düşük faizli' krediler yüzünden konut fiyatlarının yükseleceği endişesine dikkat çeken İş Bankası'nın Genel Müdürü Ersin Özince, fiyatların yükselerek 'balon gibi' şişmesi ve sonra da aniden patlaması sonucunda yurtdışındakine benzer konut finansman krizleri yaşanabileceğini düşünüyor. Konut finansmanının; fiyatla birlikte, enflasyon ve faizin sağlıklı geliştiği bir piyasada tıkırında işleyeceğini vurgulayan Özince, "Aksi takdirde ABD'dekine benzer sıkıntı, küçük boyutta da olsa ülkemizde de önümüzdeki senelerde olabilir." uyarısında bulundu.

Türkiye'deki erken seçim gerçeği, seçim öncesi ve sonrasında hâlâ yaşanmakta olan bazı tereddütler ve son olarak da dünya piyasalarında yaşanan dalgalanmaların kendilerini bütün uzun vadeli kredilerde biraz daha dikkatli olmaya sevk ettiğini söyledi. Özince, yaptığı açıklamada, "Konut kredileriyle ilgili sürekli faiz oranlarının düşmesi gerektiğinden bahsediliyor. Peki Türkiye'de konut fiyatları bu kadar hızla yükselirken bu mümkün olabilir mi? Konut kredisi faizleriyle uğraşmayı bırakıp konut arzıyla ilgili önlemler alınmalıdır. Konut kredisi faizleri çok uygun. Ben, 'konut kredisi faizleri düşmemelidir' demek istemiyorum. Bunu rekabet belirleyecektir. Konut finansmanındaki problemi kredi faizindeymiş gibi göstermek doğru değil." ifadelerini kullandı. İş Bankası Genel Müdürü'ne göre bu alanda rekabette aşırılaşma var. Bunda uluslararası hissedarlarla ve yabancı yatırımcılarla olan ilişkiler ile abartılı beklentiler rol oynuyor. Özellikle Borsa'ya açık bankalar, ister istemez kendilerini en iyi, en başarılı göstermek isterken kârlılık ve kimi zaman biraz gerekli tutuculuk gibi unsurları göz ardı edebiliyorlar. Temelin sağlam atılması çok önemli. Bunun için, konuyla ilgili otoritelerin konut piyasasını bir bütün telakki ederek, fiyatları serbest piyasayı bozmadan geniş tabanda piyasa oluşturacak şekilde yönlendirmeleri gerekiyor. Özince, "Türkiye'de her yönüyle sağlıklı bir konut finansman piyasası kurulduğu izlenimini bana vermiyor." diyerek şu ana kadarki gidişten memnun olmadığını aktardı.

ABD ve Avrupa'nın; Türkiye'den hep yeni ve uluslararası standartlara uymasını istediklerine dikkat çeken Ersin Özince, gelişmiş ülkelerden de bu tür dalgaları ortaya çıkaran sebepleri 'açık denetimlerle' ortaya koymalarının istenmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye, IMF'nin koltuk değneği ile gitmiyor

Yeni hükümeti bekleyen en önemli ekonomi konularının başında Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yürütülen programın yenilenip yenilenmeyeceği geliyor. "'Türkiye IMF'ye muhtaçtır' psikolojisine girmek çok saçma." diyen İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Türkiye'nin uzun süredir fonun mali değil danışmanlık desteği ile yoluna devam ettiğine vurgu yaptı. Özince'nin konuyla ilgili değerlendirmesi şöyle: "Türkiye, IMF'nin koltuk değneğiyle gidiyor değil. IMF'li, IMF'siz de Türkiye'nin gücü konusunda hiç tereddüt duymadım. Hükümet, IMF ile devam etse de etmese de netice değişmez. Ama IMF, en büyük desteği maddi, gerekmiyorsa da manevi yönden Türkiye'ye verirse çok iyi olur. Makro ve mikro seviyede reformlar tamamlanmamıştır. Mevcut başarı Türkiye açısından da IMF açısından da memnuniyet vericidir. Bu memnuniyeti dünyaya göstermekte sakınca olduğunu düşünmüyorum."


 

Dolardan kaçış hızlandı, Euro gözde
YAZ-BUL EKİBİ tarih 26.08.2007, 07:55 (UTC)
 
Uluslararası piyasalarda yaşanan dalgalanma, tasarruf sahiplerini yeni arayışlara yöneltti. Dolardan kaçış hazlandı. Yatırım araçlarında Euro'nun gözde olacağı belirtiliyor.
26 Ağustos 2007 07:13
Yazı boyutunu büyütmek için

Eren GÜLER'in haberi

Uluslararası piyasalarda yaşanan dalgalanmanın durulma belirtileri göstermesi ile birlikte yatırımcılar yine riskli sulara yönelmeye başladı.

Güvenli liman olarak bilinen dolardan çıkış hızlanırken, özellikle gelişmekte olan ülkeler yüksek kazanç arayan yatırımcının adresi oldu.

Yaşanan dalgalanmada ilk olarak gelişmekte olan ülkeleri terkederek paralarını dolara çeviren yatırımcıları risk alma iştahı yeniden kabardı. Geçtiğimiz hafta neredeyse tüm ülke para birimleri dolar karşısında son ayların, hatta yılların en büyük artışlarını gerçekleştirdi.

Yatırımcılar dolardan nasıl kaçtı, para birimleri ne kadar değer kazandı?
Doları bırak euroya bak

Dünyanın en büyük yatırım bankalarından olan Goldman Sachs'dan iddialı bir yorum geldi. ABD ekonomisindeki büyümenin yavaşlayacağını ve FED'in faizlerini indireceğini belirten Goldman Sachs, euronun dolar karşısında yeni rekorlar kıracağını öngördü.

Müşterilerine bir araştırma notu gönderen kuruluş, şu sıralar 1.36 seviyelerinde olan euro/dolar paritesinin önümüzdeki altı ay içerisinde 1.43'e ulaşacağını tahmin etti. Euro dolar karşısında şimdiye kadar en yüksek 1.3852 seviyesini görmüştü.

Goldman Sachs, bu iddialı tahminine son dönemde yaşanan dalgalanmaları dayanak gösterdi. Mortgage sektöründeki sıkıntıların FED'in üzerindeki faiz indirme baskısını artırdığını yazan kuruluş, indirimin neredeyse kesin hale geldiğini vurguladı.

Piyasadaki riskler arttıkça finansal durumun da sıkılaştığını belirten Goldman Sachs analistlerinden Jens Nordvig, faiz indiriminin doların değerini düşüreceğini savundu. Goldman Sachs'a göre FED yıl sonuna kadar faizleri 0.75 puan indirerek yüzde 4.5'e çekecek.

Goldman ayını zamanda doların Yen karşısında da değer kaybedeceğini ve paritenin mevcut 116'lı seviyelerden 110'a kadar gerileyeceğini öngördü.
 

<- Geri  1  2  3  4  5  6  7  8  9 ... 15Devam -> 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol