 |
| HOŞ GELDİNİZ YAZ-BUL DÜNYASI HİZMETİNİZDE - yaz-bul haber dünyası
|
|
|
|
|
|
 |
 |
YAZ-BUL HABER DÜNYASINA HOŞGELDİNİZ.
Trabzon'da fuhuş operasyonu
YAZ-BUL EKİBİ tarih 30.08.2007, 18:21 (UTC) | | |
Trabzon'da gerçekleştirilen fuhuş operasyonunda 39 kişi gözaltına alındı.
30 Ağustos 2007 20:56
Yazı boyutunu büyütmek için
Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Asayiş şube müdürlüğü ekiplerinin, Trabzon merkez ile 3 ilçede yaptıkları operasyonda, yabancı uyruklu 23 kadını fuhuş yaptıkları iddiasıyla, 16 kişiyi de bu kadınlara yardım ve yataklık ettikleri iddiasıyla gözaltına aldığı belirtildi.
Gözaltına alınan kişilerin, çıkar amaçlı suç örgütü kurarak, insan ticareti yaptıkları bildirilen açıklamada, bu kişilerin ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ele geçirilen 7 silah ve bunlara ait mühimmatlar ile 6 lüks otomobile geçici olarak el konulduğu kaydedildi. Açıklamada, operasyonun Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğü ile aylardır yürütülen çalışmalar sonucu yapıldığı, bu ilde de eş zamanlı gerçekleşen operasyonda bazı kişilerin gözaltına alındığı bildirildi.
| | | |
|
Bu yıl düzenlenecek fuarlar
YAZ-BUL EKİBİ tarih 30.08.2007, 18:20 (UTC) | | |
Türkiye'de sonbaharla birlikte inşaat,elektronik,petrokimya,tıp,tekstil,otomotiv, tarım ve daha birçok alanda fuarlar düzenlenecek.
30 Ağustos 2007 13:50
Yazı boyutunu büyütmek için
Antalya Expo Center'da 2007-2008 döneminde ulusal ve uluslararası 20 fuara, Kocaeli 2 fuara ve Samsun ise çeşitli fuarlara ev sahipliği yapacak.
Turizm ve tarım merkezi olarak anılan Antalya, son yıllarda düzenlediği ulusal ve uluslararası fuarlarla da adını duyurmaya başladı. Antalya Valiliği Özel İdare Müdürlüğü, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası ve Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Antalyalı iş adamları ortaklığıyla kurulan Antalya Fuarcılık İşletme ve Yatırım AŞ'ye (ANFAŞ) ait Antalya Expo Center'da (AEC) ilk fuar 1999 yılında düzenlendi. Antalya'da 8 yıl önce başlayan fuarcılık, her yıl daha da gelişti.
AEC'de 2007-2008 fuar döneminde 8'i uluslararası olmak üzere 20 fuar düzenlenecek. Sezonun ilk fuarı ise AFT Fuarcılık tarafından düzenlenen ''Antalya Auotoshow 2007 Fuarı'' olacak. 4-9 Eylüldeki fuara, 70'in üzerinde otomobil firması katılacak. Fuarda, Türkiye'nin yerli spor otomobili ETOX'un da tanıtımı yapılacak. Bu yıl İstanbul'da otomobil fuarının yapılmaması nedeniyle, otomobil firmalarının 2008 yılı plasmanları da Antalya fuarında düzenlenecek.
İnşaat ve turizm sektörüne yönelik düzenlenen ve uluslararası düzeyde yapılan ''Baucon Yapex 2007'', ''Yapex Windoor 2007'', ''Yapex Tadilat 2007'' fuarları da 25-28 Ekim 2007 tarihinde düzenlenecek. Antalya'nın en büyük ve ilgi çekici fuarlarından biri olan Isıtma, Soğutma Teknolojileri Fuarı 15-18 Kasım 2007, Türkiye'nin uluslararası alanda en etkili ve prestiji olan Uluslararası Sera, Tarım Ekipmanları, Çiçekçilik ve Teknolojileri Fuarı ''Growtech Eurasia 2007'' ise 6-9 Aralık'ta yapılacak.
FUARLARIN EKONOMİYE KATKISI
ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çalık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin turizm başkenti olan Antalya'nın tarım, ticaret ve sanayi sektöründe son yıllarda hızla geliştiğini, fuarcılık alanında da büyük atılımlar yaptığını söyledi. AEC'de bu yıl 8'i uluslararası 7'si de ulusal olmak üzere 20 fuar düzenleneceğini belirten Çalık, 8 yıldan bu yana 70'in üzerinde çeşitli sektörleri ilgilendiren fuarlar düzenlendiğini bildirdi. Çalık, şöyle devam etti: ''AEC'de fuar sezonunda en az 20 fuar düzenlenmektedir. Yaklaşık 2 bin 500 firmanın katıldığı bu fuarlar, kent ekonomisine yılda en az 200 milyon YTL bırakmaktadır. 8 yıllık süre içinde düzenlenen fuarları 300 bin kişi ziyaret etti. Bu fuarlardan bir kısmı tamamen profesyonellere, bir kısmı ise halka açık düzenlendi.'' -BU YIL
YAPILACAK FUARLAR
AEC'de 2007-2008 döneminde ANFAŞ ve çeşitli şirketler tarafından düzenlenecek fuarların tarihleri ve adları şöyle:
04-09 Eylül : Otomobil, Ticari Araçlar ve Yan Sanayi Fuarı ''Antalya AUTOSHOW 2007'' 25-28 Ekim : 15. Uluslararası Yapı Malzemeleri İnşaat Teknolojileri ve Yapı Yenileme Fuarı ''Baucon YAPEX 2007'' 25-29 Ekim : Pencere & Kapı Sistemleri Aksesuarları ve Ekipmanları Fuarı ''YAPEX WINDOOR 2007'' 25-28 Ekim : Yapılarda Bakım & Onarım ve Yenileme Fuarı ''YAPEX TADİLAT 2007'' 25-28 Ekim : Seramik, Vitrifiye Ürünler, Banyo Armatürleri Ve Aksesuarları Fuarı ''SERAMİK, MUTFAK, BANYO FUARI 2007'' 15-18 Kasım : Isıtma, Soğutma, Havalandırma Teknolojileri Fuarı '' SODEX 2007'' 15-18 Kasım : Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu Sanayi ve Ticaret Fuarı ''TÜGİK 2007'' 28 Kasım-1 Aralık: Anadolu Doğal Taş, Mermer ve Teknolojileri Fuarı, ''ANATOLIA STONE FAIR 2007'' 06-09 Aralık : 7. Uluslararası Sera, Tarım Ekipmanları, Çiçekçilik ve Teknolojileri Fuarı ''GROWTECH EURASIA 2007'' -2008 YILINDA YAPILACAK FUARLAR- 17-20 Ocak : 19. Akdeniz Turistik İşletmeler Donanımı, Tekstil, Dekorasyon ve Servis Ekipmanları İhtisas Fuarı ''ANFAŞ HOTEL EQUIPMENT 2008'' 06-09 Şubat : 15. Akdeniz Uluslararası Yiyecek & İçecek İhtisas Fuarı ''ANFAŞ FOOD PRODUCT 2008'' 27-29 Mart : Yaş Meyve, Sebze, Lojistik ve Teknolojileri Fuarı, ''ANFAŞ FRESHANTALYA 2008'' 17-20 Nisan : Hizmet Sektörü İhtisas Fuarı ''AKDENİZ HİZMET ARENASI 2008'' 24-27 Nisan 2008 : Belediye, Kent, Arıtma, Spor Emlak Fuarı ''KENT'S FUARLARI 2008'' 21-24 Mayıs : Tıbbı Cihazlar, Hastane Demirbaşları, Sarf Malzemeleri, Tıbbı Tekstil, Laboratuar Ekipmanları ve İlaç Sanayi Fuarı ''MEDİ-TIP ANTALYA 2008'' -KOCAELİ- Kocaeli'nde bu yıl ''Konut ve Mortgage Fuarı'' ile ''4. İzmit Sanayi Fuarı'' düzenlenecek. Kocaeli'nde 18-21 Ekimde Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Fuar Merkezinde Ünyap Fuarcılık tarafından ''Konut ve Mortgage Fuarı'' düzenlenecek. Fuara konut ve finans sektöründen 60 veya 70 firmanın katılması bekleniyor. Sentez Uluslararası Fuar Organizasyon tarafından da 21-25 Kasımda ''4. İzmit Sanayi Fuarı'' düzenlenecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Fuar Merkezi'nde açılacak fuar, makine imalatı, taşıma istifleme, elektrik ve elektronik teknolojileri, endüstriyel otomasyon, hidrolik ve pnömatik, fabrika ihtiyaçları ve iş güvenliği, kalıp teknolojisi ve petrokimya olmak üzere 8 temel endüstri sektörünü kapsayacak. Fuara 150 firmanın katılması bekleniyor.
UZUN VADELİ BİR YATIRIM ARACIDIR
İzmit Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Zeytinci, küreselleşmeyle birlikte ticaret sınırlarının ortadan kalktığını, üretimden çok ürettiğini satmanın önemli hale geldiğini söyledi. Her ilden yatırımcı ve firmaları bir araya getiren, alıcıları, satıcıları ve çok sayıda ürünü aynı anda buluşturma olanağı sağlayan fuarların, ticaretin gelişmesinde oldukça önemli bir yer tuttuğuna değinen Zeytinci, ''Fuarlar firmaların gelecekte güçlü bir potansiyel yapı kazanmalarında etkin rol oynamaları itibariyle firmanın tanıtımı için uzun vadeli bir yatırım aracıdır'' dedi. Kocaeli'nde Büyükşehir Belediyesi Uluslararası Fuar Merkezi'nde bugüne kadar çok sayıda fuar düzenlendiğini anımsatan Zeytinci, şöyle konuştu: ''Ancak beklenen seviyede katılımcı ve ziyaretçi potansiyeli yakalanamamıştır. Firmaların fuarlara yeterince talep göstermemesinin en önemli nedenlerinden birisi, fuarlara yapılacak yatırımların geri dönüşümünün belirsizliğinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, gerek ilimizde gerekse ülkemizde, firmaların ürettiği ürünleri sergileyerek ülke içinde ve dışında pazarlamalarını sağlayan fuarların, ticaretin gelişmesi açısından tanıtımının yapılması için daha etkin çalışmalar yapılarak firmaların fuarlara yönlendirilmesi gerekmektedir.''
SAMSUN'DA FUAR DÖNEMİ
Samsun'da çeşitli fuarlara ev sahipliği yapacak. Bu fuarlardan ilki, 26 Ağustos-1 Eylül arasında Batı Park'ta fuar alanında ''Samsun Otomotiv 2007'' adıyla düzenlenecek otomobil fuarı. Çeşitli üreteci firma ve satış temsilcilerinin katılacağı fuarda çok sayıda firmanın piyasaya sürdüğü yeni otomobiller ile ses ve görüntü sistemleri, otomobil yedek parça, aksesuar ve yan sanayi ürünleri sergilenecek.
Daha önceki yıllarda olduğu gibi çevre il ve ilçelerden de çok sayıda ziyaretçinin ilgi göstermesi beklenen fuar, otomotiv sektörü açısından bölgedeki önemli etkinliklerden sayılıyor. Batı Park fuar alanında ekim ayında düzenlenecek bir başka etkinlik ise ''Samsun KOBİ Bilgi Fuarı'' olacak. 26 Ekimde açılacak 2 gün süreli fuarda KOBİ'lere yönelik eğitim, tanıtım ve bilgilendirme faaliyetlerinde bulunulacak. Samsun'da eylül ayı içinde düzenlenecek bir başka fuar etkinliği ise ''Samsun Estetik Güzellik Fuarı'' olacak. 6-9 Eylülde Atatürk Kültür Merkezi'de düzenlenecek etkinlikte özelliklere kadınlara yönelik güzellik malzemeleri ile sportif amaçlı malzemelerin tanıtımları yapılacak.
| | | |
|
Sıcaklık yeniden artıyor / Haritalı
YAZ-BUL EKİBİ tarih 30.08.2007, 18:19 (UTC) | | | 30 Ağustos 2007 17:25
Yazı boyutunu büyütmek için
İstanbul’dan Adana’ya beş kentte de az bulutlu bir gün yaşanıyor. Sıcaklık artıyor. Yarın ise maksimum değerine ulaşacak. Pazartesi günü İstanbul ve Bursa çevrelerinde yağmurla birlikte havanın serinlemesi bekleniyor. Bugün İstanbul 30, Ankara ve Bursa 29, İzmir 34, Adana 37 derece.
Marmara’da hava parçalı ve az bulutlu. Artışa geçen sıcaklık, yarın yer yer 39 dereceye kadar ulaşacak. Hafta başında ise bölgede yağmur bekleniyor. Bugün Edirne 36, Balıkesir 35, Kocaeli 32 derece.
İç Anadolu’da da parçalı ve az bulutlu bir gökyüzü görülüyor. Yağış beklenmiyor. Bugün Konya ve Eskişehir 31, Sivas 28 derece.
Ege kıyılarında rüzgar yine kuvvetli esiyor. Yüksek nem, hissedilen sıcaklığı artıracak. Gölgede Denizli 38, Bodrum 39, Kütahya 34 derece.
Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde güneşli ve sıcak günler yaşanacak. Sıcaklık yarın 3-4 derece artacak. Bugün Antalya 37, Diyarbakır 38 derece.
Doğu Anadolu’da Kars çevresinde aralıklarla sağanak yağmur görülüyor. Bölgenin güneyinde ise hava yine parçalı bulutlu. Sıcaklık Erzurum’da 25, Malatya’da 35, Van’da 27 derece.
Karadeniz’de yağış sadece Rize-Artvin arasında devam ediyor. Batı ve Orta Karadeniz’de hava parçalı bulutlu. Sıcaklık ise artıyor. Yarın Trabzon 27, Samsun 28, Bolu 32 derece.
| | | |
|
2 Kuş vurmak suç'u
YAZ-BUL EKİBİ tarih 26.08.2007, 08:11 (UTC) | | |
Uzun yıllar Türkiye’de dünyanın saygın medya kuruşları adına yabancı gazeteci olarak görev yapan Andrew Finkel’i 1997 yılında bir televizyon programı söyleşisi için yayına davet etmiştim. Ülkemizle ilgili yaptığı bir değerlendirmeyi o gün bugündür hiç unutmadım.
Andrew Finkel o gün programda, ABD ve İngiltere merkezli dünyaca ünlü yayın organlarına Türkiye’deki gelişmelerle ilgili haberler geçtiğinde, merkezde görev yapan gazetecilerin çoğu kere gönderdiği haberlere inanmakta güçlük çektiklerini, haberi girmeden önce, “bir yanlışlık yapmayalım, bu kadarı da herhalde olamaz…” düşüncesinden hareketle, haberleri birkaç kaynaktan çek etme ihtiyacını hissettiklerini anlatmış, bu yüzden birçok haberinin çoğu defa güme gittiğini söylemişti.
Ülkemizde olan bitene çoğu defa inanmamış yani adamlar. Aradan 10 yıl gibi bir zaman geçti. Şimdilerde ne kadar alışabildiler, Türkiye gerçeği ile ne kadar yüzleşebildiler doğrusu bilmiyorum.
Kısacası Türkiye gerçekten âlem bir ülke...
Aklın havsalanın almadığı işler oluyor bu ülkede…
Günaşırı yüz seksen derece değişen bir gündemle karşı karşıyayız.
Bir gün darbeyi ve tank seslerini tartışırken, ertesi günü bu tartışmalar sanki hiç yaşanmamış gibi, popoyu bir ip kalınlığındaki bezle örten g-string’i ülkenin en önemli mevzuu buymuş gibi ciddi ciddi tartışabiliyoruz.
Bir gün Abdullah Gül’ün Çankaya’ya çıkma ihtimalinin eşinin türbanı yüzünden ne kadar sakıncalı olduğunu tartışırken, Gül’ün seçilmesi kesinleşince, ertesi günü bu sakıncaları tamamen yok sayıp, eşi Hayrunnisa Hanım’ın tesettürüne çekidüzen (!) verecek modacı önermek için sıraya geçebiliyoruz.
Sandıktan çıkan mesaj unutturuluyor…
Ah benim güzel ülkem…
Baksanıza, seçimlerin üzerinden sadece bir ay geçti ama medya nasıl da unutturdu seçmenin sandıkta verdiği mesajı. Bilmem hangi vilayette kaç yüz kişi Abdullah Gül cumhurbaşkanı olmasın diye imza toplamış da, medya nasıl da abartarak veriyor haberleri. Sanırsınız ki, 500 kişinin imzası (varsın 1 milyon olsun) sandıktan çıkan 16 milyon oydan daha büyük…
Medya destekli gürültülü mitingler yapılırken aklıselim sahipleri sessiz çoğunluklardan bahsediyordu da, kimileri gülüp geçiyordu. Millet sandıkta biz buradayız dedi ama görüyorsunuz adamlar ne yapıp ettiler, ortalığı yine bir gürültüye, bir patırtıya vererek gündemi ele geçirmenin yolunu buldular.
Ağlarken, aniden gülmeye başlayan psikolojik sorunlu insanlar gibi, ülke gündemi inanılmaz zikzaklarla oldukça hızlı bir şekilde değişip gidiyor. Aslında akıp giden zaman, ülkenin geleceğinden çalınan yıllar. Hiç kuşkusuz sağlıklı bir tablo değil bu yaşadıklarımız.
Çölaşan olmadı Coşkun verelim…
Geçtiğimiz hafta içinde Emin Çölaşan’ın yazılarına son verildiğinde, hemen herkes Çölaşan’ın en yakın arkadaşı Bekir Coşkun’un bir protesto olarak kendi isteği ile yazılarına son verip vermeyeceğini merak ediyordu.
Fakat Çölaşan gazeteden atılmış olmanın zinde çevrelerde oluşturacağı tepkinin sefasını süremeden, kendisini hasedinden çılgına çevirmesi muhtemel bir gelişme yaşandı.
Başbakan Erdoğan katıldığı bir televizyon programında bir yazısından dolayı Bekir Coşkun’a göndermede bulununca, Bekir Coşkun gündemin tam ortasına oturdu. Ortaya çıkan patırtıda Emin Çölaşan unutuldu gitti. Cumhurbaşkanı Sezer de (muhtemel ki) bir mizansenle hatırını sormasa, bu keşmekeşte adını anan çıkmayacaktı Çölaşan’ın…
Başbakan Erdoğan, Çölaşan’ın işten atılmasının sarsıntılarını ortadan kaldıracak öyle bir pas verdi ki Doğan Grubu’na, Aydın Doğan 4–5 yıldır böylesine keyiflenmemiştir herhalde.
Türkiye’de basın gerçeği…
Türkiye'yle ilgili birçok makale ve kitabı yayınlanan İngiliz yazar ve eski gazeteci David Barchard, Guardian gazetesinin internet sitesindeki yorum bölümünde gazeteci Emin Çölaşan'ın işine son verilmesi olayını değerlendirirken, Türkiye'de basın organlarının iktidara yakın, ticari ya da kamu tarafından yönetilenler gibi gruplara ayrıldığını ifade etmiş.
İfadeye dikkat ediniz. İktidara yakın ve kamu tarafından yönetilenler…
Özgür basın kelimesi geçmiyor bile tasnifte… İktidar nimetleriyle öyle veya böyle içli dışlı medya tablosu çizmiş gazeteci David Barchard. Artık değerlendirmeyi sizlere ve tarihe bırakıyoruz.
Yazıya başlık olan cümle bir hafta önceki yazımızın içinde ara başlıktı. Yazımıza son vermeden önce o başlığın altında yer alan 3 paragrafı buraya alırsak, son günlerde medya dünyasında yaşananları kavramamız daha da kolaylaşacaktır. Şöyle yazmışız;
“Hürriyet’in acar genel yayın yönetmeni gerçekten işini biliyor. Medyanın en sivri dilli yazarı olarak bilinen Emin Çölaşan’ı işten kovarken bile, bir taşla iki kuş vurmayı da ihmal etmedi.
Tek parti iktidarı nedeniyle ülkede medya iktidarı eskisi kadar iş yapamayınca, üstelik değil iktidara gelmelerine, az da olsa palazlanmalarına bile fırsat vermeyi düşünmedikleri bir parti Başbakanlık ve Meclis Başkanlığının ardından bir de Çankaya’ya kendi mensubunu çıkarmayı garantileyince, bu çevrelerde bir panik oluştu.
Yeni Türkiye fotoğrafı içinde yer alabilmek için düne kadar boğuşa geldikleri çevrelerle diyalog için bir kurban verme ihtiyacı hissetmiş olmalılar ki, grubun en mimli yazarı Emin Çölaşan’ı bir çırpıda yeni konjonktüre yem ettiler. Bu sayede hem iktidarını pekiştiren AKP’ye şirin görünmenin yolunu araladılar, hem de habire siyasetin içine çekmek istedikleri siyaset dışı baskı gruplarına bir mesaj vererek, “görüyorsunuz siyasi baskı o düzeydeki, hükümet kendine muhalif yazarlara tahammül edemiyor, özgür medya üzerinde baskı kuruyor… Daha ne duruyorsunuz?” havası vermek istediler. Bu çabalarından sonuç alırlar mı bilmiyoruz. Onu da zaman gösterecek”
Yukarıda satırlarda gözünüzden kaçmamasını umduğum cümleler, “görüyorsunuz siyasi baskı o düzeydeki, hükümet kendine muhalif yazarlara tahammül edemiyor, özgür medya üzerinde baskı kuruyor…” ifadeleridir. Doğan Grubu yayın organları Başbakan Erdoğan’ın Bekir Coşkun’la ilgili göndermesini öylesine büyüttüler ki, bir taşla değil 2 kuş, 10 kuş birden vurmanın yolunu açtılar. Sanki Hükümet tüm muhalif medyayı imha etmek istiyormuş gibi hava oluşturdular. Başbakan Erdoğan her zaman olduğu gibi bu konuda da yanlış anlamaları önleyecek düzeltmede gecikince, rüzgâr aleyhine döndü.
Eh artık gönüllerince eğlenmeyi hak ettiler. Kolay mı seçimin kendileri üzerinde oluşturduğu moral bozucu etkiyi kısa sürede minimize etmek. Baksanıza, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, bu (cuma) akşam Ankara’da, aralarında Emin Çölaşan ve Bekir Coşkun’un da bulunduğu 67 gazeteciyi "Yaza veda" partisine davet etmiş.
Seçimler gelip geçiyor, iktidarlar el değiştiriyor ama medya iktidarı “yola devam” diyor demek ki…
Şu medya patronları gerçekten akıllı adamlar…
Baksanıza, künde yerken bile oyun düşünüyorlar
| | | |
|
181 bin polise zam müjdesi
YAZ-BUL EKİBİ tarih 26.08.2007, 08:10 (UTC) | | |
Yeni kurulacak hükümetin ilk icraatı, 181 bin polise zam yapmak olacak. Hükümet, polislerin maaş ve özlük haklarının iyileştirilmesi için hazırlık yapmaya başladı.
26 Ağustos 2007 08:33
Yazı boyutunu büyütmek için
Ufuk TÜRKYILMAZ'ın haberi
Hükümetin kurulmasının ardından polis maaşlarına 200 ila 900 YTL arasında zam yapılmasını öngören iki ayrı kanun taslağının hazırlanmaya başlandığı öğrenildi.
Taslağa göre, çeşitli rütbelerdeki polislerin maaşları, kademeli olarak artırılacak. Polislere 200-300 YTL arasında zam öngörülürken, 1, 2, 3, ve 4'üncü sınıf Emniyet Müdürleri'ne de 400-700 YTL arasında zam düşünülüyor. Genel müdür yardımcıları düzeyinde bu rakam 900 YTL'ye kadar çıkıyor.
Polis maaşlarına yapılması düşünülen zammın, bizzat Başbakan Erdoğan tarafından gündeme getirildiği konuşuluyor. Erdoğan'ın, polislerin, özellikle seçim sürecinde güvenliğin sağlanması için üstün gayret gösterdiğini belirterek, polisler ile güvenliği sağlayan diğer birimler, yargı ve mülki idare mensupları arasındaki maaş uçurumunun kapatılması gerektiğini vurguladığı ifade ediliyor. Taslakta, polislerin 170 ila 220 YTL arasında fazla çalışma ücretinin de 250-400 YTL'ye yükseltilmesi düşünülüyor.
akşam
| | | |
|
Vücudunuz enerjinizi yakmıyorsa?..
YAZ-BUL EKİBİ tarih 26.08.2007, 08:09 (UTC) | | | _____özel_________________
Sürekli diyet yapmanıza rağmen kilo veremediğinizi ya da çok az verdiğinizi düşünüyorsanız bu yazıyı dikkatle okumalısınız. Prof. Osman Müftüoğlu yazdı.
26 Ağustos 2007 07:52
Yazı boyutunu büyütmek için
Metabolizma yavaşlığı ne anlama geliyor?
15-20 yıl öncesine göre daha az yemenize, pastaları, kurabiyeleri, sütlü tatlıları ve gece kaçamaklarını çoktan unutmanıza rağmen karın ve kalça çevreniz gittikçe genişliyorsa bu yazıyı bir kez daha gözden geçirmenizde fayda var!
Hastalarımın çoğu verilen kilo programını uygularken çok dikkatlidir. Önerdiklerimizden fazlasını yemezler. Önerilerimize dikkatle uymalarına karşın fazla kilolarından istedikleri hızda kurtulamaz, üzülür, bunalırlar. Sebep çoğu kez aynıdır: Metabolizma yavaşlaması!
Metabolizma hızının en kısa ifadesi, bedeninizin aldığı besinleri enerjiye dönüştürme ve bu enerjiyi kalori olarak yakma kapasitesidir. Metabolizmanız hızlı çalışıyorsa, aldığınız besinler kolayca enerjiye dönüştürülecek, eksiksiz olarak yakılacaktır. Eğer metabolik hızınız yavaşsa, yaşlanmanın doğal sonucu olarak yavaşladıysa ya da bir hastalık sonucu metabolik hızınız düşmüş ise bedeninizin besinleri enerjiye ve kaloriye değiştirme yeteneği de bozulacaktır. Sonuçta yakılmayan fazla kaloriler artan kilolarınızdır.
METABOLİZMA YAŞLANDIKÇA YAVAŞLIYOR
Yaşlandıkça metabolik hızınızın yavaşladığı doğrudur. 30’lu yaşları takiben vücudunuz her 10 yıllık dönemde yüzde 2-4 daha az enerji yakmaya başlar. Kadınlarda menopoz, erkeklerde andropoz gibi hormonal faktörlerin araya girmesi ise metabolizmanızı daha da yavaşlatacaktır. Kadınlar erkeklerden daha az kalori yakarlar. Bu nedenle metabolizması düşen kadınlarda kilo kontrolü erkeklere oranla daha güç hale gelir ve erkeklerden zaten fazla olan vücut yağ yüzdesi daha da artar.
Diğer taraftan bedensel aktivitenin yaşlandıkça azalması, kas kitlesinde de azalmaya ve yağ depolarında artmaya neden olur. Siz yaşlandıkça aktivitenizi artıracağınız yerde azaltırsanız kas miktarınız o denli azalır. Ne kadar az kasınız olursa aktiviteniz de paralel olarak azalacaktır. Yani zamanla bu iki durum birbirini besler ve bir kısırdöngü ortaya çıkar: Zayıf kaslar, azalmış aktivite, artmış yağlar, artmış kilolar ve daha da azalan metabolik hız.
AEROBİK EGZERSİZLERLE HIZLANIYOR
Bu kötü zinciri nasıl kıracaksınız? Metabolizmanızı hızlandıran ilk anahtar düzenli bedensel aktivitedir. Eğer yaşamınızda önemli bir değişiklik yapmayı düşünüyorsanız, aktivitenizi artırmak ilk sırada yer almalıdır. Eğer daha az kilo almak istiyorsanız daha çok egzersiz yapmalı, daha çok kas kitlesine sahip olmalısınız. Ortalama metabolik hızınızı artırarak daha fazla kalori yakmalısınız. Egzersiz metabolizmanızın en iyi güvenli dostudur.
Metabolizmayı hızlandıran egzersizlerin öncelikle aerobik olması gerekir. Yağlarınızı yakabilmek için mutlaka oksijene ihtiyacınız vardır. Bu nedenle hangi egzersizi yaparsanız yapın o egzersiz süresince rahat soluk alıp verebilmeli, egzersiz arkadaşlarınızla nefes nefese kalmadan sohbet edebilmelisiniz. Kalp hızınızı mevcut hızından dakikada ortalama 20 civarında artıran ritmik yürüyüşler metabolizmanızı hızlandırmanın en iyi yoludur.
BAZI HORMONLARLA BOZULUYOR
Eğer aerobik egzersizleri ağırlık kaldırma gibi dayanıklılık antrenmanları ile desteklerseniz daha da başarılı olursunuz. Dayanıklılık antrenmanları ile hem aerobik aktiviteye oranla daha fazla kalori yakarsınız hem de kas kütlenizi artırarak vücudunuzun enerji tüketen dokusal rezervini çoğaltır, gece uyurken bile kalori yakarsınız!
Düşük metabolizma hızının sorumlusu bazen de hormonal yetersizliklerdir. Tiroit hormonu yetersizliği bunun en iyi bilinen örneğini oluşturur. Tiroit hormonu yetersizliği ileri düzeyde olduğunda "Hipotiroidi" olarak isimlendirilen sağlık sorununu ortaya çıkarır. Hipotiroidide düşük metabolizma hızına bağlı hızlı kilo alma, hastalığın halsizlik, yorgunluk, kabızlık, unutkanlık gibi diğer birçok belirtilerine eşlik eder.
Çok hafif düzeydeki tiroit bezi yetmezliğinde ise metabolik hızdaki düşme ve bunun sonucunda oluşan kilo verme güçlüğü bazen ilk ve tek belirtidir. Bu nedenle kilo verme programları başlatılırken, özellikle zor kilo verip kolay kilo alanların tiroit hormonu yetersizliği yönünden dikkatlice incelenmesi gerekir.
KESİN SAKLAYIN
Metabolizmayı hızlandırma rehberi
Kilonuzu kontrol etmede güçlük çekiyor musunuz? Eğer yeterince kalori kısıtlaması yaptığınızdan ve gereği kadar aktif bir yaşam sürdürdüğünüzden eminseniz metabolizmanızı biraz ateşlemeyi deneyin. İşte size kolay uygulanabilir bazı öneriler:
1. Tiroidinizi kontrol ettirin: Tiroit bezinin normal çalışmaması kilo almanızı kolaylaştırır. Guatr sorunu olanların önemli bir kısmında tiroit bezi yeterli tiroit hormonu üretemez. Normalden daha az tiroit hormonu vücudun normalden daha az enerji yakmasına neden olur. Tiroit bezinizin iyi çalışıp çalışmadığından emin olmak için tiroit bezi hormonlarının ölçülmesi yeterli olacaktır.
2.Yürürken daha hızlı değil daha uzun mesafelere gidin: Vücudunuzun oksijen eşliğinde yaptığı hareketler ne kadar uzun sürerse bedeninizin o kadar çok yakıt (yağ depolarınız) harcayacağından emin olabilirsiniz.
3.Gezinmek yerine, ciddi bir yürüyüş yapın: Adımlarınızı biraz sıklaştırırsanız metabolizmanızı daha da hızlandırır, daha çok yağ yakabilirsiniz. Uzun mesafeleri katetmek her zaman iyidir, bu mesafeleri daha hızlı adımlarla katetmek ise daha da iyidir.
4. Yemek sonrası kısa yürüyüşler yapmayı unutmayın: Yemeği takiben yaptığınız hafif yürüyüşlerde metabolizmanın daha hızlı bir süreçle işlediği, daha çok kalori (enerji) ve daha çok yakıt tükettiği biliniyor. Yemek sonrası yürüyüşlerin metabolizmayı hızlandırıcı etkisinden yararlanın.
5.Öğün atlamayın: Yavaş ve uzun süre çiğneyerek yemeyi deneyin.
6.Hayatınızı baharatlandırın: Kırmızı acı biber, turp ve hardal gibi baharatların metabolizmayı hızlandırabileceği düşünülür. Baharatlar vücudunuzu daha hızlı bir çarka sokabilir, metabolizma hızınızı yükseltebilir.
7. Doktorunuz tarafından önerilmeyen ilaçları kullanmayın: Zayıflamak adına yosun hapları, detoks likidleri, tiroit ekstreleri, amfetamin, sibutramin, efedrin gibi maddeleri kullanmamaya özen gösterin.
DİYET GÜNLÜĞÜ
Sorularınız için:
Tel: (0212) 236 73 00
Farkında olmak
Bazı gazetelerde kalorilik diyet reçeteleri veriliyor. Siz köşenizde bunları değiştirmeye çalışıyorsunuz. Niye hala diyeti sabit hale getiren diyetler veriliyor?
Biz olması gerekeni, bilimsel gerçekleri hayatınızla birleştirmeye çalışıp, kalıcı alışkanlıklar yaratmaya çalışırken, diyetisyen olmayan "diyetisyen"lerin yazdığı listeler hala insanları kandırabiliyor. Herkesin yaşam tarzı, sevdiği yiyecekler, kalori ihtiyacı, yaşı, hormonal yapısı birbirinden farklıdır. Tüm bunlara rağmen o listeyi alıp uygulamaya çalışıyorlar. Sağlığınızı tehlikeye atmayın. Eğer bir sağlık probleminiz var ise mutlaka bir uzman doktora başvurun. Doktorunuz tahlil sonuçlarına göre "size özel bir beslenme programı"nın hazırlanması için sizi diyetisyene yönlendirecektir. Gittiğiniz yerde doktorunuzu uzmanlığına, okuduğunuz yazıların uzmanlar tarafından hazırlanıp hazırlanmadığına dikkat etmek sizin elinizde. Komşunuzun size uzattığı ilacı artık içmediğiniz gibi, size göre hazırlanmamış diyet reçetelerinden de uzak durmanın vakti geldi de geçiyor! Metabolizmanızla daha fazla uğraşmadan, onu yormadan kendinizle ilgilenin. gunes@yasasinhayat.org
gunes@yasasinhayat.org
Zor olan
programlı olmak
Çalışma hayatıma adapte edebildiğim bir diyet programının hazırlanması zor mudur? Kahvaltı yapmak çok zor geliyor zaman zaman, öğle için alternatifler verebilir misiniz?
Diyet yaparken kahvaltı ve öğle öğünlerinin kimi zaman çantada taşınır olarak hazırlanması işinizi kolaylaştırabilir. Özellikle besin seçimlerinizde kafanızı karıştıran menülerle karşılaştığınızda aşağıdaki menülerden kendinize uygun olanı seçebilirsiniz.
7 Peynirli kepekli tost - Çay
7 Kepekli galeta - peynir - Çay
7 Yoğurt - Meyve
7 Ceviz - Galeta - Peynir
7 Müsli- yağsız süt- meyve
7 Yoğurt-ayran-cacık (öğünün vazgeçilmezi)
Konserveler (enginar, ton balığı, mantar, barbunya)
7 Fümeler (hindi, balık)
7 Sandviçler (tavuklu, ton balıklı)
7 Hazır salatalar (ilave az yağlı peynir veya ton balığı)
niluferinceis@yasasinhayat.org
Yerinde sağlıklı kahvaltı yapabilirsiniz
niluferinceis@yasasinhayat.org
Hürriyet
| | | |
|
|
|
|
|
 |
|
|
|
